Bu tercüme bir dilden diğer dile eş zamanlı şekilde konuşmacının söylediklerinin aynen tercih edilmesidir. Günümüzde en çok kullanılan tercüme alanıdır. İlk olarak Almanya’da mahkemelerde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise teknoloji yardımıyla çok pratik bir hale gelmiştir. Daha önce kulaklık ve mikrofon, hoparlör seçenekleri olmadığından bu tercüme kolay olmuyordu. Ancak günümüzde her yerde her zaman yapılma şansına sahiptir.
Simultane çevirmenler sabit ya da taşınabilen bir kabine girerek konuşmacının söylediklerini izler ve kulaklık yardımıyla duyarak aynı anda çeviri yapar. Özellikle en az 100 gün kabine giren tercümanlar profesyonel bir Simultane çevirmen olarak karşımıza çıkar. Bir yandan konuşmacıyı dinleyip bir yandan da aynı anda dinleyiciye bu konuşmayı aktarmak birden fazla noktaya odaklanma yeteneği gerektirir.
Simultane çeviri karmaşık ve kapsamlı ekipmanlardan meydana gelir. İlk etapta en önemli durum dinleyicilere dağıtılan özel infrared kulaklıklardır. Bu kulaklıklar dinleyiciler çevirmenin söylediklerini rahatça duyar. Kulaklıklar 12’ye yakın farklı kanala sahiptir. Bu kanallar çok dilli toplantılarda dinleyiciler istedikleri dilde toplantıyı dinleyebilirler. Kulaklıktan başka toplantı salonunda sabit bir tercüme kabini yoksa tercümanların gireceği bir kabin kurulur. Bu sayede tercümanlar rahat bir şekilde çeviri yapabilirler. Burada mikrofon kulaklık seti gereklidir. Bu set sayesinde ise çevirmen istediği konuşmacıyı dinlemeye alabilir. Kabinde ayrı bir ekran bulunursa konuşmacının paylaştıkları da görülerek daha etkili bir çevirme işi yapılır.